GERİ | İNDEKS | İLERİ |
37- Başkaları için büyük saydığın günahı kendin için küçük görmekten veya diğerleri için az saydığın itaatleri kendin için çok saymaktan kaçın! /2683
1ـ خَمْسَةٌ يَنْبَغي أنْ يُهانُوا: اَلدَّاخِلُ بَيْنَ اثْنَيْنِ، لَمْ يُدْخِلاهُ في أمْرِهما، وَالمُتَأمِّرُ على صاحِبِ البَيْتِ في بَيْتِهِ، والمُتَقَدِّمُ على مائِدَةٍ لَمْ يُدْعَ إلَيها، وَالمُقبلُ بِحَديثِهِ على غَيرِ مُسْتَمِعٍ، وَالجالِسُ فِي المَجالِسِ الَّتي لا يَسْتَحِقُّها/ 5079.
1- Beş gruba ihanet etmek revadır: Kendisini işlerine sokmadıkları halde iki kişinin arasına giren, ev sahibine kendi evinde emreden, dâvet edilmediği sofraya oturan, sözünü dinleyen olmadan konuşan ve hak etmediği yerlerde oturan kimse. /5079
2ـ خَمْسٌ يُسْتَقْبَحْنَ مِنْ خَمْسٍ: كَثْرَةُ الفُجورِ مِنَ العُلَماءِ، والحِرْصُ في الحُكَماءِ، وَالبُخلُ فِي الأغْنياءِ، وَالقِحَةُ في النِّساءِ وَمِنَ المَشايِخِ الزِّنا/ 5080.
2- Beş sıfat, beş grup için çirkin sayılır: Günahların çokluğu alimlere, hırs hekimlere, cimrilik zenginlere, hayasızlık kadınlara ve zina yaşlılara. /5080
1ـ إنّ هذا المالَ لَيْسَ لي وَلا لَكَ، وَإنَّما هُوَ لِلْمُسْلِمينَ، وَجَلْبُ أسْيافِهِم، فَإنْ شَرَكْتَهُم في حَرْبِهِم شَرَكْتَهُمْ فيه، وَ إلاّ فَجَنا أيْديهِمْ، لا يَكُونُ لِغَيْرِ أفْواهِهِم/ 3702.
1- Şüphesiz bu mal ne senindir, ne de benim. Bu, ancak Müslümanların ve onların kılıçlarının elde ettiği maldır. Eğer onlarla beraber savaştıysan, bu mala onlarla ortaksın. Aksi takdirde onların elleriyle derip devşirdikleri şey, başkalarının ağzına nasip olmaz. /3702
1ـ لَيْسَ لِمَلُولٍ إخاءٌ / 7481.
1- Bezginin (din) kardeşi yoktur. /7481
2ـ لَيْسَ لِمَلُولٍ مُرُوَّةٌ / 7482.
2- Bezmişin mertliği yoktur. /7482
3ـ لاتَأمَنَنَّ مَلُولاً وَ إنْ تَحَلّي بِالصِّلَةِ، فَإنَّهُ لَيْسَ فيِ البَرْقِ الخاطِفِ مُسْتَمْتَعٌ لِمَنْ يَخُوضُ الظُّلْمَةَ / 10332.
3- Bıkmıştan asla emin olma, hatta iyilikle ziynetlense bile. Zira karanlığa gömülmüş birisine çabuk sönen ışıltının faydası yoktur. /10332
4ـ لا اُخُوَّةَ لِمَلُولٍ / 10437.
4- Hiçbir bezmişin (din) kardeşi yoktur. /10437
5ـ لا خُلَّةَ لِمَلُولٍ / 10443.
5- Bezginin dostu yoktur. /10443
1ـ اَلمَعْرِفَةُ دَهَشٌ, وَ الخُلُوُّ مِنْها غَطَشٌ /1603.
1- Bilgili olmak hayranlık, bilgisizlik ise gece körlüğüdür. /1603
2ـ أفْضَلُ المَعْرِفَةِ, مَعْرِفَةُ الإنْسانِ نَفْسَهُ /2935.
2- En büyük marifet insanın kendi nefsini tanımasıdır. /2935
3ـ أكْثَرُ النّاسِ مَعْرِفَةً لِنَفْسِهِ أخْوَفُهُمْ لِرَبِّهِ /3126.
3- Halkın en bilgilisi nefsini tanıyıp Rabb’inden en çok korkandır. /3126
4ـ أعْرَفُ النّاسِ بِالزَّمانِ مَنْ لَمْ يَتَعَجَّبْ مِنْ أحْداثِهِ /3252.
4- Halkın zamana karşı en alimi olaylardan dolayı şaşırmayanıdır. /3252
5ـ اَلمَعْرِفَةُ نُورُ القَلْبِ /538.
5- Bilgi kalbin nurudur. /538
6ـ اَلمَعْرِفَةُ اَلفَوْزُ بِالقُدْسِ /542.
6- Bilgi temiz ve pak sıfatlarla kurtuluşa ermektir. /542
7ـ اَلمَعْرِفَةُ بُرْهانُ الفَضْلِ (النُّبْلِ) /829.
7- Bilgi, üstünlüğün ve zeki olmanın delilidir. /829
8ـ ثَمَرَةُ المَعْرِفَةِ العُزُوفُ عَنْ دارِ الفَناءِ /4651.
8- Bilginin meyvesi geçici diyardan el çekmektir. /5651
9ـ رُبَّ مَعْرِفَةٍ أدَّتْ إلى تَضليلٍ /5349.
9- Bazı bilgiler insanı sapıklığa çeker. /5349
10ـ عُرِفَ اللهُ سُبْحانَهُ بِفَسْخِ العَزائِمِ, وَحَلَّ العُقُودِ وَكَشْفِ الضُّرِّ, وَالبَلِيَّةِ عَمَّنْ أخْلَصَ لَهُ النِّيَّةَ /6315.
10- Allah-u Teala’yı tanımanın yollarından biri de kesin kararların feshi, anlaşmaların halli, zorlukların açılıp Allah için niyeti ihlaslı olan kimseden belaların kalkmasıdır. /6315
11ـ غايَةُ الْمَعْرِفَةِ اَلخَشْيَةُ /6359.
11- (Allah’ı) tanımaktan gaye, (O’ndan) korkmaktır. /6359
12ـ غايَةُ الْمَعْرِفَةِ أنْ يَعْرِفَ المَرْءُ نَفْسَهُ /6365.
12- (Allah’ı) tanımaktan amaç insanın kendi nefsini tanımasıdır. /6365
13ـ كَفى بِالْمَرْءِ مَعْرِفَةً أنْ يَعْرِفَ نَفْسَهُ /7036.
13- İnsanın kendi nefsini tanıması onun bilge olması için yeterlidir. /7036
14ـ لِقاحُ الْمَعْرِفَةِ دِراسَةُ اَلْعِلْمِ /7622.
14- Ders okuyup çalışmakla bilgiye gebe kalınır. /7622
15ـ مَنْ صَحَّتْ مَعْرِفَتُهُ أِنْصَرَفَتْ عَنِ العالَمِ الفاني نَفْسُهُ وَهِمَّتُهُ /9142.
15- Bilgisi doğru olanın kendisi ve himmeti geçici dünyadan yüz çevirir. /9142
16ـ مَعْرِفَةُ العالِمَ دينٌ يُدانُ, بِهِ يَكْسِبُ الإنْسانُ الطّاعَةَ في حَياتِهِ, وَجَميلَ الأحْدُوثََةِ بَعْدَ وَفاتِهِ /9849.
16- Alimin bilgisi Allah’a ibadet edilen dindir, onun vesilesi ile insan itaat eder ve öldükten sonra da güzel eserler bırakır. /9849
17ـ يَسيرُ الْمَعْرِفَةِ يُوجِبُ الزُّهْدَ (فَسادَ العَمَلِ ) في الدُّنيا /10984.
17- Marifetin azlığı dünyada zahit olmaya (tamamen kopmaya) neden olur. (veya amelin mahvolmasına neden olur) /10984
18ـ لِقاءُ أهْلِ الْمَعْرِفَةِ عِمارَةُ القُلُوبِ وَمُسْتَفادُ الحِكْمَةِ /7635.
18- Bilgi ehlinden görüşmek, kalplerin onarılmasına ve hikmet öğrenilmesine neden olur. /7635
19ـ مَنْ عَرَفَ كَفَّ /7645.
19- Bilgili olan durur. /7645
20ـ يَنْبَغي لِمَنْ عَرَفَ اللهَ سُبْحانَهُ أنْ يَرْغَبَ فيما لَدَيْهِ /10935.
20- Allah-u Teala’yı tanıyana en uygun olan, onun katında olana karşı rağbet etmesidir. /10935
21ـ مَنْ عَرَفَ اللهَ سُبْحانَهُ لَمْ يَشْقَ أبَداً /8954.
21- Allah’ı tanıyan asla bedbaht olmaz. /8954
22ـ مَنِ اعْتَمَدَ عَلَى الرَّأيِ وَ القِياسِ في مَعْرِفَةِ اللهِ ضَلَّ, وَ تَشَعَّبَتْ عَلَيْهِ الأُمُورُ /9191.
22- Allah’ı tanımada rey (şahsi görüşü) ve kıyas yoluna baş vuran helak olur, işler ona karışık-darmadağın gelir. /9191
23ـ مَعْرِفَةُ اللهِ سُبْحانَهُ أعْلَى المَعارِفِ /9864.
23- Allah’ı tanımak maariflerin en üstünüdür. /9864
24ـ يَنْبَغي لِمَنْ عَرَفَ اللهَ سُبْحانَهُ أنْ لا يَخْلُوَ قَلْبُهُ مِنْ رَجائِهِ وَخَوْفِةِ /10926.
24- Allah’ı tanıyan için en uygun şey, kalbinden onun korku ve ümidini çıkarmamasıdır. /10926
25ـ مَنْ عَرَفَ اللهَ تَوَحَّدَ /7829.
25- Allah’ı tanıyan yalnızlığı seçer. /7829
26ـ مَنْ عَرَفَ اللهَ كَمُلَتْ مَعْرِفَتُهُ /7999.
26- Allah’ı tanıyanın marifeti kamil olur. /7999
1ـ الْمَرْكَبُ الْهَنئُ أحَدُ الرّاحَتَينْ/ 1670.
1-Sıkıntısız ve eziyetsiz binek iki rahatlıktan biridir. /1670
1ـ اَلْقِنْيَةُ أحْزانٌ / 102.
1- Biriktirilen mal hüzün yığınıdır. /102
2ـ اَلْقِنْيَةُ سَلِبٌ / 242.
2- Biriktirilen servet matemdir. /242
3ـ اَلْقِنْيَةُ ( اَلفِتْنَةُ ) تَجْلِبُ الحَزَنَ / 371.
3- Biriktirilen mal hüzün getirir. /371
4ـ اَلْقِنْيَةُ يَنْبُوعُ الأحْزانِ / 395.
4- Mal biriktirmek hüzünlerin kaynağıdır. /395
5ـ اَلْقِنْيَةُ نَهْبُ الأحْداثِ / 450.
5- Biriktirilen mal pisliğin yağmasıdır. /450
6ـ اِطِّراحُ الكُلَفِ أشْرَفُ قِنْيَةٍ / 1209.
6- Zorlukları uzaklaştırmak, biriktirilmiş en değerli maldır. /1209
7ـ بِقَدْرِ القِنْيَةِ يَتَضاعَفُ اَلْحُزْنُ وَ الغُمُومُ / 4278.
7- Biriktirilen mal miktarınca hüzün ve kederler çoğalır. /4278
8ـ ثَمَرَةُ الْمُقْتَنَياتِ الحُزْنُ / 4592.
8- Mal biriktirmenin semeresi hüzündür. /4592
1ـ فِي اعْتِزالِ أبْناءِ الدُّنيا جِماعُ الصَّلاحِ /6505.
1- Dünya çocuklarının kenara çekilmesinde toplu hayır vardır. /6505
2ـ مَنِ اعْتَزَلَ سَلِمَ /7643.
2- Kim kenara çekilmeyi (yalnızlığı) seçerse sağlam kalır. /7643
3ـ مَنِ اخْتَبَرَ اِعْتَزَلَ /7647.
3- (Dünya ehlini) sınayan inzivaya çekilir. /7647
4ـ مَنِ اعْتَزَلَ حَسُنَتْ زَهادَتُهُ /7796.
4- Kenara çekilenin dünyaya rağbetsizliği güzelleşir. /7796
5ـ مَنِ اعْتَزَلَ سَلِمَ وَرَعُهُ /7973.
5- Kenara çekilenin dindarlığı sağlam kalır. /7973
6ـ مَنِ اعْتَزَلَ النّاسَ سَلِمَ مِنْ شَرِّهِمْ /8466.
6- Halktan yana kenara çekilen onların şerrinden sağlam kalır. /8466
7ـ نِعْمَ العِبادَةُ العُزْلَةُ /9889.
7- Kenara çekilmek ne de güzel ibadettir. /9889
8ـ مَنِ انْفَرَدَ عَنِ النّاسِ صانَ دينَهُ /8265.
8- Halktan ayrı kalan dinini korumuştur. /8265
9ـ مَنِ انْفَرَدَ عَنِ النّاسِ أَنِسَ بِاللهِ سُبْحانَهُ /8644.
9- Halktan ayrılan kimse Allah ile dost olur. /8644
10ـ اَلسَّلامَةُ فِي التَّفَرُّدِ /328.
10- Sağlık yalnızlıktadır.[21] /328
11ـ اَلاِنْفِرادُ راحَةُ المُتَعَبِّدينَ /661.
11- Yalnızlık, ibadet edenlerin rahatlığıdır. /661
12ـ مَنِ انْفَرَدَ كُفِيَ الأحْزانَ /7992.
12- Yalnız kalan hüzünlerden güvende olur. /7992
13ـ مُداوَمَةُ الوَحْدَةِ أسْلَمُ مِنْ خُلْطَةِ النّاسِ /9796.
13- Yalnızlığa devam etmek, halkla iç içe olmaktan daha sağlıklıdır. /9796
14ـ اَلعُزْلَةُ حُسْنُ (حِصْنُ) التَّقْوى /1109.
14- Kenara çekilmek takvanın güzelliğidir (veya takvanın kalesidir). /1109
15ـ اَلعُزْلَةُ أفْضَلُ شِيَمِ الأكْياسِ /1414.
15- Yalnızlık, zeki insanların üstün sıfatıdır. /1414
1ـ مَنِ اقْتَحَمَ اللُّجَجَ غَرِقَ / 7970.
1- Girdaba atlayan boğulur. /7970
1ـ بِئْسَ القِلادَةُ قِلادَةُ الدَّينِ/ 4413.
1- Ne kötü tasmadır borç tasması! /4413
2ـ كَثْرَةُ الدَّينِ تُصَيِّرُ الصّادِقَ كاذِباً، والمُنْجِزَ مُخْلِفاً/ 7105.
2- Borcun çokluğu doğru konuşanı yalancı, ahde vefa edeni vefasız kılar. /7105
3ـ الدَّينُ أحدُ الرِّقَّيْنِ/ 1687.
3- Borç, iki kölelikten biridir. /1687
4ـ الدَّينُ رِقٌّ، اَلقَضاءُ عِتْقٌ/ 78.
4- Borç köleliktir, ödemek ise özgürlük. /78
1ـ رُبَّ لَغْوٍ يَجْلُبُ شَرّاً / 5290.
1- Nice boş şey vardır ki kötülük getirir. /5290
1ـ مِنَ الفَراغِ تَكُونُ الصَّبْوَةُ / 9251.
1- Cehalete ve heveslere eğilim boşluktan kaynaklanır. /9251
2ـ مَعَ الفَراغِ تَكُونُ الصَّبْوَةُ / 9743.
2- Cehalet ve heveslere eğilim, boş kalmak yüzünden olur. /9743
1ـ أطِعْ تَغْنَمْ /2222.
1- İtaat et ki kazanasın. /2222
2ـ أطِعْ تُرْبَحْ /2241.
2- İtaat et ki faydalanasın. /2241
3ـ أطِعِ اللهَ في جُمَلِ أُمورِكَ فَإنَّ طاعَةَ اللهِ فاضِلَةٌ عَلى كُلِّ شَيْءٍ, وَ الْزِمِ الوَرَعَ /2409.
3- Bütün işlerinde Allah’a itaat et. Çünkü Allah’a itaat, her şeyden üstündür. Ve (sakın ola ki) dindarlıktan ayrılmayasın. /2409
4ـ أطِعِ اللهَ سُبْحانَهُ في كُلِّ حالٍ, وَ لا تُخْلِ قَلْبَكَ مِنْ خَوْفِهِ وَرَجائِهِ طَرْفَةَ عَيْنٍ, وَ الْزَمِ الاِسْتِغْفارَ /2443.
4- Her halükârda Allah'a itaat et, kalbinden korku ve ümidi çıkarma ve (sürekli) istiğfar et. /2443
5ـ أطِعْ مَنْ فَوْقَكَ, يُطِعْكَ مَنْ دُونَكَ, وَ أصْلِحْ سَريرَتَكَ يُصْلِحِ اللهُ علانِيَتَكَ /2475.
5- Kendinden büyüklere itaat et ki senden küçükler de sana itaat etsinler. Sen içini ıslah edersen Allah da dışını ıslah eder. /2475
6ـ أطيعُوا اللهَ حَسَبَ ما أمَرَكُمْ بِهِ رُسُلُهُ /2484.
6- Allah'a, peygamberlerin size emrettiği gibi itaat edin. /2484
7ـ اِسْتَجيُبوا لأنْبِياءِ اللهِ, وَ سَلِّمُوا لأمْرِهِمْ, وَ اعْمَلُوا بِطاعَتِهِمْ, تَدْخُلُوا في شَفاعَتِهِمْ /2509.
7- İlahi peygamberlerin sözüne uyun, emirleri karşısında boyun eğin ve onlara itaat edin ki şefaatlerine nail olasınız. /2509
8ـ إيّاكَ أنْ يَفْقُدَكَ رَبُّكَ عِنْدَ طاعَتِهِ أوْ يَراكَ عِنْدَ مَعْصِيَتهِ فَيَمْقَتَكَ /2693.
8- Rabbinin, seni itaatinde görmemesinden veya günahında bulmasından kaçın! Aksi takdirde senden hoşlanmaz. /2693
9ـ دَرَكُ الخَيْراتِ بِلُزُومِ الطَّاعاتِ /5151.
9- İyi şeyler, itaatle elde edilir. /5151
10ـ اَلطّاعَةُ وَفِعْلُ البِرِّ هُما المَتْجَرُ الرَّابحُ /2158.
10- İtaat ve hayırlı iş, kazançlı ticarettir. /2158
11ـ أفْضَلُ الطّاعاتِ هَجْرُ اللَّذّاتِ /2970.
11- İtaatlerin en üstünü lezzetlerden uzak durmaktır. /2970
12ـ أفُضَلُ الطّاعاتِ الزُّهْدُ فِي الدُّنيا /2998.
12- İtaatlerin en üstünü dünyalık zevklerden uzaklaşmaktır. /2998
13ـ أنْصَحُ النّاسِ لِنَفْسِهِ أطْوَعُهُمْ لِرَبِّهِ /3127.
13- İnsanların kendine en iyi nasihat edeni, rabbine karşı en çok itaat eden kimsedir. /3127
14ـ أفْضَلُ الطّاعاتِ العُزُوفُ عَنِ اللَّذّاتِ /3135.
14- İtaatlerin en üstünü lezzetlerden kaçınandır. /3135
15ـ أحَبُّ العِبادِ إلىَ اللهِ أطْوَعُهُمْ لَهُ /3158.
15- Allah katında kulların en sevimlisi, ona en çok itaat eden kimsedir. /3158
16ـ أجْدَرُ النّاسِ بِرَحْمَةِ اللهِ أقْوَمُهُمْ بِالطّاعَةِ /3192.
16- Halk arasında Allah’ın rahmetine en layık olan kimse, Allah’a itaatte en güçlü olandır. /3192
17ـ أحَقُّ مَنْ تُطيعُةُ مَنْ لا تَجِدُ مِنْهُ بُدّاً وَلا تَسْتَطيعُ لأمْرِهِ رَدّاً /3231.
17- İtaate en layık kimse, ondan asla kaçamayacağın ve emrini reddedemeyeceğin kimsedir.[22] /3231
18ـ أحَقُّ مَنْ أطَعْتَهُ مَنْ أمَرَكَ بِالتُّقى, وَنَهاكَ عَنِ الْهَوى /3239.
18- İtaate en layık kimse, seni takvaya çağıran ve ihtirastan alıkoyan kimsedir. /3239
19ـ إنَّ وَلِيَّ مُحَمّد (صلى الله عليه وآله وسلم) مَنْ أطاعَ اللهَ وَإنْ بَعُدَتْ لُحْمَتُهُ /3451.
19- Şüphesiz Muhammed (s.a.a)’in dostu, her ne kadar akrabalık bakımından ona uzak olsa da Allah’a itaat eden kimsedir. /3451
20ـ إنَّ اللهَ سُبْحانَهُ جَعَلَ الطّاعَةَ غَنيِمَةَ الأكْياسِ عِنْدَ تَفْريطِ العَجَزَةِ /3519.
20- Şüphesiz Allah, itaatini, acizler tefrit ettiklerinde akıllı kimseler için ganimet kılmıştır. /3519
21ـ اَلطّاعَةُ تُنْجي, اَلْمَعْصِيَةُ تُرْدي /88.
21- İtaat kurtarır, günah helak eder. /88
22ـ اَلطّاعَةُ إجابَةٌ /129.
22- İtaat, icabet etmektir. /129
23ـ اَلطّاعَةُ أحْرَزُ عَتادٍ /491.
23- İtaat, en iyi savaş malzemesidir. /491
24ـ اَلطّاعَةُ غَنِيمَةُ (هِمَّةُ) الأكْياسِ /506.
24- İtaat, zeki insanların ganimetidir.[23] /506
25ـ اَلطّاعَةُ مَتْجَرٌ رابحٌ /588.
25- İtaat kazançlı bir ticarettir. /588
26ـ اَلطّاعَةُ أَبْقى عِزّاً /731.
26- İtaat izzetlerin en kalıcısıdır. /731
27ـ اَلطّاعَةُ عِزُّ المُعْسِرِ /1063.
27- İtaat, sıkıntıda olanın izzetidir. /1063
28ـ اَلطّاعَةُ تَسْتَدِرُّ المَثُوبَةَ / 1071.
28- İtaat, mükâfat yağdırır. /1071
29ـ اَلطّاعَةُ تَعْظيمُ الإمامَةِ /1096.
29- İtaat, imameti büyük saymaktır. /1096
30ـ اَلطّاعَةُ تُطْفِئُ غَضَبَ الرَّبِّ/ 1243.
30- İtaat, Allah’ın gazâbını söndürür. /1243
31ـ أخُو العِزِّ مَنْ تَحَلّى بِالطَّاعَةِ /1314.
31- İzzetin kardeşi, Allah’ın itaatiyle süslenen kimsedir. /1314
32ـ اَلطّاعَةُ ِللهِ أقْوى سَبَبٍ / 1401.
32- Allah’a itaat, en sağlam vesiledir. /1401
33ـ اَلطّاعَةُ أَوْقى (أَوْفى) حِرْزٍ / 617.
33- İtaat, en koruyucu sığınaktır.[24] /617
34ـ إنّي لا أحُثُّكُمْ عَلى طاعَةٍ إلاّ وَ أسْبِقُكُمْ إلَيْها وَلا أنْهاكُمْ عَنْ مَعْصِيَةٍ إلا وَأتَناهى قَبْلَكُمْ عَنْها /3781.
34- Şüphesiz ben, daha önce yapmadığım bir şeye sizi teşvik etmem ve uzak durmadığım günahtan da alıkoymam. /3781
35ـ إنَّكَ إنْ أطَعْتَ اللهَ نَجّاكَ وَأصْلَحَ مَثْواكَ /3806.
35- Şüphesiz, Allah’a itaat edersen seni esenliğe çıkarır ve yerini ıslah eder. /3806
36ـ إذا قَلَّتِ الطّاعاتُ كَثُرَتِ السَّيِّئاتُ /4029.
36- İtaatler azaldığında günahlar çoğalır. /4029
37ـ بِالطّاعَةِ يَكُونُ الإقْبالُ /4243.
37- İkbâl itaattedir. /4243
38ـ بِالطّاعَةِ يَكُونُ الْفَوْزُ /4245.
38- Kurtuluş itaattedir. /4245
39ـ بِالطّاعَةِ تُزْلَفُ الجَنَّةُ لِلْمُتَّقينَ /4204.
39- Cennet, itaatle muttakilere yaklaşır. /4204
40ـ بِحُسْنِ الطّاعَةِ يُعْرَفُ الأخْيارُ /4332.
40- İyiler güzel itaat ile tanınır. /4332
41ـ تَوَسَّلْ بِطاعَةِ اللهِ تُنْجِحْ /4462.
41- Allah'a itaati vesile edin ki kurtuluşa eresin. /4462
42ـ تَمَسَّكْ بِطاعَةِ اللهِ يُزْلِفْكَ /4468.
42- Allah'a itaat et ve onun itaatine sarıl ki o da seni kendine yakın kılsın. /4468
43ـ ثَمَرَةُ الطّاعَةِ الجَنَّةُ /4610.
43- İtaatin meyvesi cennettir. /4610
44ـ ثَوابُ اللهِ لأهْلِ طاعَتِهِ, وَعِقابُهُ لأهْلِ مَعْصِيِتَهِ /4696.
44- Allah’ın mükâfatı ona itaat edenler için, azabıysa ona karşı günah işleyenler içindir. /4696
45ـ ثابِرُوا عَلَى طّاعاتِ, و سارِعُوا إلى فِعْلِ الخَيْراتِ, وَ تَجَنَّبُوا السَّيِّئاتِ, وَبادِرُوا إلى فِعْلِ الحَسَناتِ, وَتَجَنَّبُوا اِرْتِكابَ الْمَحارِمِ /4713.
45- İtaatte sebat gösterin, hayır işlere koşun, kötülüklerden sakının, iyi işlerde önayak olun ve haram işlemekten kaçının. /4713
46ـ دَعُوا طاعَةَ البَغْيِ وَالعِنادِ , وَاسْلُكُوا سَبيلَ الطّاعَةِ والإنْقِيادِ تَسْعَدُوا فِي الْمَعادِ /5119.
46- Düşmanlığa ve inada itaati bırakın da (Allah'a) itaat ve teslim yolunu seçin; böyle yapın ki kıyamette saadete erenlerden olasınız. /5119
47ـ راكِبُ الطّاعَةِ مَقيلُهُ الجَنَّةُ /5387.
47- İtaat edenin yeri cennettir. /5387
48ـ سارِعُوا إلَى الطّاعاتِ, وَسابِقُوا إلى فِعْلِ الصَّالِحاتِ فَإنْ قَصَّرْتُمْ فَإيّاكُمْ وَأنْ تُقَصِّرُوا عَنْ أداءِ الفَرائِضِ /5636.
48- İtaatlere doğru koşun ve iyi işlerde birbirinizle yarışın. Eğer kusur ederseniz, sakın ola ki vacipleri yerine getirmede kusur edesiniz! /5636
49ـ طُوبى لِمَنْ حافَظَ عَلى طاعَةِ رَبِّهِ /5940.
49- Ne mutlu rabbine itaati gözeten kimseye. /5940
50ـ طُوبى لِمَنْ أطاعَ مَحْمُودَ تَقْواهُ , وَعَصى مَذْمُومَ هَواهُ /5959.
50- Ne mutlu takvasının övdüğüne itaat edip de ihtirasının kınayışına uymayan kimseye. /5959
51ـ طُوبى لِمَنْ سَلَكَ طَريقَ السَّلامَةِ بِبَصَرِ مَنْ بَصَّرَهُ, وَ طاعَةِ هادٍ أمَرَهُ /5962.
51- Ne mutlu basiret verenin basireti ve emir veren hidayetçinin emrine uyarak esenlik yolunda ilerleyen kimseye. /5962
52ـ طُوبى لِمَنْ وُفِّقَ لِطاعَتِهِ, وَحَسُنَتْ خَليقَتُهُ, وَ أحْرَزَ أمْرَ آخِرَتِه /5965.
52- Ne mutlu itaati başarılı, huyu güzel olan ve ahireti kazanan kimseye. /5965
53ـ طاعَةُ اللهِ سُبْحانَهُ لا يَحُوزُها إلاّ مَنْ بَذَلَ الجِدَّ, وَاسْتَفْرَغَ الجُهْدَ /6009.
53- Allah'a itaate, ciddiyet gösteren ve bütün gücüyle mücadele edenden başkası sahip olamaz. /6009
54ـ طاعَةُ اللهِ مِفْتاحُ (كُلِّ) سَدادٍ, وَصَلاحُ (كُلِّ) فَسادٍ (مَعادٍ) /6012.
54- Allah’a itaat, her doğru sözün anahtarı ve her kargaşanın düzelticisidir. /6012
55ـ طاعَةُ اللهِ سُبْحانَهُ أعْلى عِمادٍ, وَأقْوى عَتادٍ /6013.
55- Allah’a itaat, direklerin en büyüğü ve hazırlıkların en sağlamıdır. /6013
56ـ ظِلُّ اللهِ سُبْحانَهُ فِي الآخِرَةِ مَبْذُولٌ لِمَنْ أطاعَهُ فِي الدُّنيا /6059.
56- Kıyamette, Allah’ın (rahmet) gölgesi, dünyadayken ona itaat edenin üzerinde olacaktır. /6059
57ـ عَلَيكَ بِطاعَةِ مَنْ لاتُعْذَرُ بِجَهالَتِهِ /6110.
57- Öyle bir kimseye itaat et ki ona karşı cahil olmakla mazeret getiremeyesin. /6110
58ـ عَلَيْكَ بِطاعَةِ اللهِ سُبْحانَهُ, فَإنَّ طاعَةَ اللهِ فاضِلَةٌ عَلى كُلِّ شَيْءٍ /6124.
58- Allah’a itaat et; zira Allah’a itaat, her şeyden üstündür. /6124
59ـ عَلَيْكَ بِطاعَةِ مَنْ يَأمُرُكَ بِالدِّينِ فَإنَّهُ يَهْديكَ وَيُنْجيكَ /6142.
59- Seni dine emreden kimseye itaat et; zira o, sana kılavuzluk eder ve seni esenliğe çıkarır. /6142
60ـ عَلى قَدْرِ العَقْل تَكُونُ الطّاعَةُ /6178.
60- İtaat, akıl miktarıncadır. /6178
61ـ فِي الطّاعَةِ كُنُوزُ الأرباحِ /6447.
61- (Allah’a) itaatte kazançlı hazineler vardır. /6447
62ـ فَضائِلُ الطّاعاتِ تُنيلُ رَفيعَ المَقاماتِ /6574.
62- İtaatlerin üstünlüğü, (insanı) yüce makamlara ulaştırır. /6574
63ـ وَالطّاعَةَ تَعْظيماً لِلإمامَةِ /6608.
63- İtaat, İmametin tazimi içindir. /6608
64ـ لَوْ لَمْ يُرَغِّبِ اللهُ سُبْحانَهُ في طاعَتِهِ لَوَجَبَ أنْ يُطاعَ رَجاءَ رَحْمَتِهِ /7594.
64- Allah (kullarını) itaatine teşvik etmeseydi, yine de rahmetini ummak için emrine uymak vacip olurdu. /7594
65ـ مَنْ أطاعَ اللهَ اِسْتَنْصَر (اسْتَبْصَرَ) /7799.
65- Allah’a itaat eden basiret kazanır. /7799
66ـ مَنْ تَقَرَّبَ إلَى اللهِ بِالطّاعَةِ أحْسَنَ لَهُ الحِباءَ /8402.
66- Kim itaatle Allah’a yaklaşırsa Allah da ona olan bağışını güzel kılar. /8402
67ـ مَنِ اتَّخَذَ طاعَةَ اللهِ سَبيلاً فازَ بِالَّتي هِيَ أعْظَمُ /8815.
67- Allah’a itaati kendine yol-yordam edinen, en yüce olana ulaşır. /8815
68ـ مَنِ اتَّخَذَ طاعَةَ اللهِ بِضاعَةً أتَتْهُ الأرْباحُ مِنْ غَيْرِ تِجارَةٍ /8864.
68- Kim Allah itaatini kendine sermaye edinirse, ticaret etmeden kazançlar ona doğru akar. /8864
69ـ مَنْ لَمْ يُقَدِّمْ إخْلاصَ النِّيَّةِ فِي الطَّاعاتِ لَمْ يَظْفَرْ بِالمَثُوباتِ /8986.
69- Hulus-i niyetle ibadet etmeyen sevaba ulaşamaz. /8986
70ـ مَنْ كَثُرَتْ طاعَتُهُ كَثُرَتْ كَرامَتُهُ /9092.
70- İtaati çoğalanın büyüklüğü de çoğalır. /9092
71ـ مِنْ أفْضَلِ الأعْمالِ اِكْتِسابُ الطّاعاتِ /9374.
71- İtaatleri kazanmak, en üstün amellerdendir. /9374
72ـ ما تَزَيَّنَ مُتَزَيِّنٌ بِمِثْلِ طاعَةِ اللهِ /9489.
72- Ziynet arayan, Allah’a itaat gibi bir ziynetle süslenmemiştir. /9489
73ـ ما مِنْ شَيْءٍ مِنْ طاعَةِ اللهِ سُبْحانَهُ يَأْتي إلاّ في كُرْهٍ /9668.
73- Allah’a itaat, ancak nefsin hoşlanmadığı şeylerde aranır. /9668
74ـ مُلازَمَةُ الطّاعَةِ خَيْرُ عَتادٍ /9820.
74- İtaatte devamlılık en iyi azıktır. /9820
75ـ نِعْمَ الوَسيلَةُ الطّاعَةُ /9940.
75- İtaat, ne de güzel vesiledir. /9940
76ـ نالَ الفَوْزَ مَنْ وُفِّقَ لِلطّاعَةُ /9992.
76- İtaatte muvaffak olan, kurtuluşa erer. /9992
77ـ هُدِيَ مَنْ أطاعَ رَبَّهُ وَخافَ ذَنْبَهُ /10017.
GERİ | İNDEKS | İLERİ |