IslamKutuphanesi@IslamKutuphanesi.com
“A S R - I
S A Â D E T !”
Ey Hoca ! Tüm şeytanlar safta birleşik
iken !
RESÛL’ÜN devri ! Her tür fesada eşik
iken !
‘Asr-ı saâdet’ diye, hep översin o asrı
!
Fitnenin uyuduğu, kanlı bir beşik iken
!
* * *
Sezar’ı, evlâtlığı hançerledi ! Bu âdet
!
Kardeşlerini, boğan padişahları yâd et
!
Tüm hâin dostlarının kimliğini bilerek,
Dertli can verdi RESÛL ! Bu mu ‘ASR-I SAÂDET ?’
* * *
RESÛL’ÜN dört can dostu, cihar-ı yâr-i
güzîn;
‘Dört halîfe’ derken ! Halkı saptırmak
garezin !
HAK sâde ‘“ÂLÎ ! FÂTMA ! HASAN !
HÜSEYİN’i !
Abâ altına almak için vermemişken izin
!”’
* * *
‘“Her ümmetin RAHMÂN’a vardır yol
göstereni !”’
Diyen ALLAH ! Gönderdi en yüce HAKERENİ
!
‘“Unvanı toprak”’ deyip ‘“şeytan”’ca
ret ettiler !
Toprağın babasıyken ! Yöneten tüm
evreni !
* * *
İçilmişken ! ‘“ÂLÎ ve HAKK’a bağlılık
andı !”’
‘Canlı Kur’an’ yerine ! Cansızlar Şah
atandı !
‘“Âdem'e secde etmem !”’ Âyeti belli
oldu !
‘Çıkan fesattan’ şeytan sevindi ! HAK
utandı !
* * *
HAK, ‘Âlî’yi halife atayın’ dedi diye !
Parolaları oldu önce : EHLİBEYTİ, ye !
Aç bırakılan FÂTMA ! Akciğerini kustu !
Gasp edilen mîrâsı, Hayberdendi hediye
!
* * *
Ayşe anan ! RESÛL’Ü gömdürdü bak !
Evine !
Uydurduğu hadisten ! Herhâlde çok
sevine !
Gömdürmedi FÂTMA’YI babasının yanına !
Bu derece kıskançlık ! Yerin dibine ine
!
* * *
O FÂTMA ki ! Cebrâil, Âlî’ye nikâhladı
!
O FÂTMA ki ! Meryem’e eşit ! Betûl’dür adı !
Ayağa kalkar idi ! Ona babası bile !
O FÂTMA ki ! HASAN’LA HÜSEYİN’Dİ evlâdı
!
* * *
Âlî’ye kıymak için ! Yine o seve seve,
Başkomutanlık yaptı ! Altında süslü
deve !
Binlerce insân öldü ! Öldüremediği Zât
,
Esir alıp ‘Ana’ yı ! Soktu çıktığı eve
!
* * *
ÂLÎ, ŞAH olana dek ! Çürümüştü cemiyet
!
Aynen bugünkü gibi ! Köşe dönmekti
niyet !
Köşe kapmaca ! Buldu nihayet lâyık
lider !
Muaviye baş oldu ! Ağır ödendi diyet !
* * *
Av av ! Yâni ‘HAV HAV’dır ! Muaviye
hecesi !
‘“Dili dışarı
sarkan köpek !”’ Geberecesi !
Âlî’nin şahâdete erdiğini duyunca,
Sevinip dedi:‘Bugün bence kadîr gecesi
!’
* * *
Yirmi yedi Ramazan günü ! Çekti ziyâfet
!
‘“Fesatçıya mı Arzda Sen
verirsin hilâfet !”’
Suçlaması İblîsin hayretle yorumlandı !
İblîs halîfe oldu ! Ne tebdili kıyafet
!
* * *
Kur’an der ki :‘“Bir ir zâlim olduğu
vakit Vâli,
Her kültürü yok eder !”’ Karartır
istikbâli !
Hırsını yaptı ! Kur’an yerine anayasa !
Bunda var ! Bekir ! Ömer ! Osman’ın !
Çok vebâli !
* * *
O her şeyi bilene ! Sen iftira edersin
!
‘Üçüne sağken, cennet HAK müjdeledi !’
Dersin !!!
‘“Âdem ! Cennete girmiş iken bile
kovuldu !”’
‘“Andı !”’ Bozarsan İblîs ! Eğer
bozmazsan !‘“Ersin !”’
* * *
Bu nedenle ALLAH der : ‘“Sınanır
îmânınız !”’
Bir sırat köprüsünden ! Geçiştir her
anınız !
Tavus ! Horoz ! Karga ! Kaz ! Dört kuşu
kesmek gerek !
Taht ! Şehvet ! Ömür ! Yemek ! Hırsı yapar
kanınız !
* * *
‘Hav hav !’
Yapay düzeni yıkıp kurdu saltanat !
Dîn alıp satanlara ilk o gerdi kol
kanat !
Ekledi birçok Câmi ! RESÛL’ÜN mescidine
!
Halkı, Hak’la uyutup soymayı etti sanat
!
* * *
Dîn ! Siyâset aracı olup yolundan saptı
!
Kimi Sünnî ! Mızrakta Kur’an-ı bayrak
yaptı !
Kimi Alevî yobaz da ! Aşağı kalmayıp,
HAK aynası Âlî’ye ! ALLAH diyerek taptı
!
* * *
Geberirken ! Piçini, av av bak etti
belâ :
Yezîd mahcûp etmedi onu ! Çıktı Kerbelâ
!
HÜSEYİN’İN başını kesince ! Aptes aldı,
İmâmlık etmek için verildiğinde salâ !
* * *
‘“Sen kan
dökenleri mi yapacaksın bir imâm !”’
Sorusu aydınlandı İblîs'in ! Yok
istifham !
İsyandan korkan mel’un için ! Tüm
sarıklılar,
Düzdü hadîs ve yorum ! Bahşişten alıp
ilham !
* * *
Dediler: ‘HÜSEYİN’E şehit olmakmış
kader !’
‘“HAK, kimsenin eceli bir
saniye şaşmaz”’ der !
‘On Muharrem,
aşure günü demek ! Çünkü NÛH ,
Bugün gemiden
çıktı ! Bayramda olmaz keder !’
* * *
‘İsmail için
gökten yüce bir kurbân indi !’
‘Şimdi anlaşıldı, o
Hazret-i HÜSEYİN’Dİ !’
‘Yas tutmak
günâh olur, bak kutsal Kâbe bile,
Kerbelâ şerefine, siyah örtü giyindi
!’
* * *
Ürettiler bu
çeşit ! Bir sürü kutsal yalan !
Kanmadı hiçbirine, ‘“and”’ına bağlı
kalan !
Nasıl kansın ? Asâdan çıkan o dev
yılanla,
Bir olur mu ! Firavun denen zehirli
yılan !
* * *
“Sâlih’in dişi olan
devesini, der AHMED,
Öldüreni affetmez ALLAH ! Kopsa kıyâmet
!”
Bu deve ! ‘Her NEBÎ ve HAK dost’un
Sâlih özü !’
Yâni sicili bozuk ümmetlere ! Yok
rahmet !
* * *
Kader ! ‘Mikdâr’ demektir ! ALLAH
değildir zâlim !
‘Ölçüyü’ bilir ! Zorla kabûl ettirmez
âlim !
Bak ! Kusur işleyince, hemen kızarıp
yüzün ,
Der : ‘Yarın öbür yüzle, ne olur benim
hâlim !’
* * *
Siyah Kâbe örtüsü ! Bil ki Kadîr gecesi
!
Yüz sürdüğün siyah taş da ! Onun bilmecesi !
Cennette beyaz imiş ! Yere düşmeden
önce !
Âdem Babamız gibi ! Yâni ‘“Rûh”’
güvencesi !
* * *
Yerde bir sürü varken ! ‘“Gökten koç
indi !”’ Niçin ?
RÛH, vücûda inince ! Boğazlandığı için
!
Ölmedi O ! Yatıyor mağaradaki gibi !
Ayağa kaldır onu ! VİCDÂNLA iyi geçin !
* * *
Tohum ! Rahimde ‘Nûh’un gemisi’ gibi
yüzer !
Tüm hayvânsal hırslarla yüklü ! Olarak
gezer !
Demir atıp ! ‘“Kırkıncı gün”’ batmaktan
kurtulur !
Dokuz ay ‘“Onuncu gün !”’ Arza ayak
basar er !
* * *
Ölüye ! ‘Kırkıncı gün’ mevlit okunur !
Niçin ?
MUHAMMED gibi tekrâr ! Arza doğması
için !
HAK ! RESÛL’E bile der :‘“Bana güzel
bir giriş
Ve çıkış ver diyerek duâ et için için
!”’
* * *
Kerbelânın öcünü ! TÜRK EBU MÜSLİM aldı
!
İki mel’unun adı ! TÜRK’E hep tabu
kaldı !
Ebû Müslim’in ÂLÎ soyundan atadığı,
İlk onu şehit etti ! Yâni o da çakaldı
!
* * *
Demek, asalet RÛH’tur ! Soy sop ise cesettir !
Ceset ! Kemik çengele asılmış kokmuş
ettir !
Soy sop ile övünme ! Sedef, tek inci
yapar !
Meryem’i bulamazsan ! Kendini hadım
ettir !
* * *
RÛH bir nefes ! Can ise yumurta ve
menidir !
ÂDEM : ne Türk ! Ne Arap ! Ne Rus ! Ne
Ermenidir !
‘“HAKK’ın seçkin ırk !”’ Diye övdüğü
Yahûdiler,
Kast sistemine âsî ! Hindistan
göçmenidir !
* * *
Afrika bile geldi ! Ganimetçilere dar !
Cihâd ordusu gitti ! Ta İspanyaya kadar
!
‘Kâfirleri Müslüman yapmak terânesiyle
!’
Hazîneyi altınla doldurdu her iktidar !
* * *
Sonra cihâd ! Arap’tan Türk’ün eline
geçti !
Her padişah ! ‘HAK dedi beni halîfe
seçti !’
ALLAH’ın kullarını ! Kul etti kendisine
!
Anadolu’nun kanı ile terini içti !
* * *
Anadolu’da çıktı ! Gerçek ulu sultanlar
!
Dünyâ ve Ahirete hükmeden komutanlar !
HACI BEKTAŞ ! FAZLULLAH ! MEVLÂNÂ !
ATATÜRK ! Ve ....
Gizli kimliklerini ! Kâlb gözü açık
anlar !
* * *
İslâm’a karşı Papa ! Çaldı cihâd çanını
!!
Körükledi ! Kâfirin aptal heyecânını !
Haçlılar yenilince ! Kurdu Engizisyonu
!
Haraç verenler bile ! Zor kurtardı
canını !
* * *
Baba ! Oğul ! Kutsal Rûh ! Alevden
sacayaktı !
Şeytan girmiş diyerek ! Nice mâsûmu
yaktı !
Yaktığının içinden ! Papa kendisi çıktı
Bu simsiyah marsığın ! Sâde takkesi
aktı !
* * *
Bu süreçte ! İnsanın mayası parçalandı !
Unuttu ! Ezelde o HAKK’a verdiği andı !
‘“RABB’İNİZ
DEĞİL MİYİM ?”’ Sorusuna, hep ‘“Evet”’
Demişti herkes ama ! Çoğunun ki yalandı
!
* * *
Âyet der :‘“Rûhtan size pek az bilgi
verildi !”’
Çünkü ! Halkın çok azı özüne duyar ilgi
!
Bu yüzden ! Yeminine bağlı kurtulmuş
insân,
Yetmiş üçte bir kadar ! Kalanı, siler
silgi !
* * *
‘“Bölük pörçük
olmayın”’ der iken Kur’anda RAB !
Mezheb ve tarîkatla ! Ettiler dîni harab !
Her Baba ! Dede ve şeyh ! Sor bak
RESÛL’E çıkar !
Ya bunlar Türk değildir ! Ya da
Peygamber Arab !
* * *
İki keçisi olsa ! Birini dede alır !
Sonunda ! Alevî’nin belinde ipi kalır !
Şeyh veya hoca ise ! Ya kutubdur ya
Mehdî !
Bu zâtlar semirdikçe ! Dîne güven
azalır !
* * *
Hak’la kul arasında ! Yokken dînde
aracı,
Papaz ! İmâm sınıfı ! Toplar halktan
haracı !
‘“ALLAH şah
damarından yakınım sana”’derken !
Hâlâ kendi dışında ! Kıble seçmen ne
acı !
* * *
‘“Konuşlandırılmıştır !
HAK yol üstünde şeytan !”’
Takîyye yapar yani İblîs denen militan
!
Kâh dîn adamı olur o ! Kâh devlet
adamı !
‘Vatan elden gidiyor’ der !
Elden gider vatan !
* * *
RESÛL’E ‘“Kitabını oku”’ dendi ! İbret
al !
Kendi özünü bilmek ! Ermek için tek
kural !
Cihâd yap ! Yâni bencil her sesi
susutur ! Sonra,
VİCDÂNDAN sesleneni görüp mülke ol kral !
* * *
Ey Şeyhülislâm olup dîni elinde tutan !
‘Kardeş katli
Kur’an’a uygun’ dedin be ! Utan !
Nizâmı âlem için ! Öz kardeşine kıyan,
Olur mu hadîsteki hiç mübârek komutan !
* * *
HAKK’a ortak simgesi demek !
KONSTANTİNİYE !
ALLAH oğlu ÎSÂ’ya ! Tapılmaktadır diye
!
Kim ki gerçek birlikle ! Zapt eder
yanlış dini,
HAK kutsallık vasfını ! Ona eder hediye
!
* * *
Gerçek tevhîd ! O senin fıtratındaki
dîndir !
Saklı rûhunu çıkar ! Ortak koşmayı
dindir !
Kâbe de MUHAMMED’in yaptığı gibi sen
de,
İçinde ve dışında ! Her putu kırıp
indir !
* * *
O vakit MEHDÎ çıkmış gibi ! Bir olur
beşer !
Herkes özünü bulup hayıra dönüşür şer !
‘“Ol”’ diyenin dediği ! Hemence
oluverir !
Rûhlar olur komutan ! Ve canlar mübârek
er !
* * *
Kalmaz sen ve ben farkı ! Kalkar bütün
ihtilâf !
Ne doğum var ! Ne ölüm ! Çünkü Arz ve
ten şeffaf !
Vâris olunup yiten cennete ! Yâni Arza
!
Onu yoğunlaştıran Âdem’i ! HAK eder af
!
* * *
‘ASRISAÂDET başlar !’ Bitip felâket
demi !
‘“ERRAHMÂN Arşa inip”’ kucaklar ! Son
Âdem’i !
O çağ ilerde değil ! Şimdi de bil
mevcûddur !
Zaman ile mekânın dışına çık sen emi !
* * *
Uluğ ! Dîn tarihine çıplak bir mesaj
verdi !
Tabuları yıkmanın üst noktasına erdi !
Evrensel bütünlüğü ! Tekrâr kurmak
amacı !
HAK, İblîsi bölücü değilken ! Çok
severdi !