19. Hutbe
"Hz. Ali Küfe'de minbere çıkmış hutbe
okuyordu. Hz. Ali bu hutbesinde Muaviye ile yaptığı savaşta
seçilen iki hakem mevzusunu beyan edince Eş'as b. Kays "Önce bizi hakemleri kabul etmekten sakındırdın, ama sonra kendin kabul ettin. Bu ikisinden hangisi doğrudur
bilemiyorum " diye itiraf edince Hz. Ali elini
elinin üstüne koyarak, 'Biati bozan toplumun cezası
budur." dedi. Eş'as b. Kays,
'Bu söz senin lehine değil, aleyhinedir." deyince de Hz.
Ali ona sert bir şekilde bakarak şöyle buyurdu:
"Hangi şey aleyhime
hangi şey lehime sen ne bilirsin? Allah'ın ve lanet edenlerin laneti sana olsun
ey çulha oğlu çulha, ey kâfir oğlu münafık!([1]) Andolsun
Allah'a ki babanın intikamını almak için bir defa küfürde (Murad
kabilesiyle yaptığın savaşta), bir defa da İslam'da (Resulullah'ın
vefatından sonra mürted olup zekat vermeyen Hazremut ehliyle birlikte Ebu
Bekir'in gönderdiği Ziyad b. Buseyd
komutasındaki birliğe karşı yaptığı savaşta) esir oldun. Ne malın, ne de
büyüklüğün seni bu iki esaretten kurtarmadı. Kavmini kılıca sevk eden (hile
ile Halid b. Velid'e mağlub düşüren) ve ölüme götüren kimseyi; yakınlarının
düşman ve yabancıların da emin bilmemesi haktır (gerekir)."([2])
[1]- İbn-i Ebi'l-Hadid ve
Şeyh Abduh yazarlar ki: Eş'as
İmam'ın ashabı arasında, Resul-u Ekrem'in ashabı arasındaki Abdullah b. Ubey gibidir. Her ikisi de
kendi dönemlerinde münafıkların önde gelenlerinden idiler. Hz.
Ali'nin hilafeti döneminde baş gösteren tüm belaların kaynağı Eş'as
idi. Hatta Nehrevan Savaşı dahi onun fitneleri yüzünden çıkmış ve Leylet'ül-Harir (Sıffin'de Muaviye'nin ordusu yenik düştüğü gece)'de yaptığı
konuşmaları casuslar Muaviye'ye iletmiş, Muaviye de bu nedenle Kur'an'ın mızrakların ucuna geçirilmesi fikrini benimseyerek
böyle bir hileye başvurmuştu. Böylece
Hz. Ali (a.s)'ın Eş'as ile neden bu denli sert konuştuğu açıklığa
kavuşuyor.
Şunu da hatırlatalım ki İmam Hasan
(a.s)'ı zehirleyerek şehit eden eşi, Eş'as'ın kızı idi.
[2]- Seyyid Razi'nin
bu hutbenin sonundaki açıklamasını parantezlerde
aktardık