MAHŞERDE FATİMET'ÜZ ZEHRA (a)

Hz. Sadık'tan (a) rivayet edilen bir hadiste Resulullah (s) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü geldiğinde Fatıma (a) için nurdan bir kubbe yapılacak ve Hüseyin (a) de kesik başını eline alarak mahşer sahrasına gelecek. Fatıma (a) Hüseyin'i (a) görünce öyle bir nale edecek ki, bütün mukarreb melekler ve peygamberler onun ağlamasıyla ağlayacaklar. Ondan sonra Allah'u Teala, Fatıma (a) için Hüseyin'i (a) en iyi şekilde gösterecek. Hüseyin (a) başsız bir halde katilleriyle husumet edecektir. Allah'u Teala Hüseyin'in katillerini, katli için hazırlık yapanları ve öldürülmesinde parmağı olan herkesi Fatıma'nın (a) yanında toplayacak. Ben de onları tek tek öldüreceğim, yeniden diriltilecekler. Emir'ul Müminin, Hasan

ve sonra Hüseyin onları tek tek katledecekler ve onlar yeniden diriltilecekler. Bizim neslimizden olan herkes bir defa onları öldürecektir. Daha sonra gazabımız dinecek ve acılar unutulacaktır." Daha sonra İmam Sadık (a) buyurdu: "Allah bizim şialarımıza rahmet etsin; onlar hüzünlenmeleri ve uzun bir süre hasret çekmeleriyle bizim müsibetimize ortaktırlar." Resulullah'tan (s) rivayet edilmiştir: "Kıyamet günü olduğunda Fatıma (a) bir grup kadınla mahşere gelecektir. Cennete gir denecektir ona. Diyecektir ki, benden sonra oğluma ne yaptıklarını öğrenmedikçe cennete girmem. O zaman hitab edilecek, kıyametin kalbine bak. Baktığında başı kesik halde duran Hüseyin'i (a) görüp nale edecek, ben ve melekler de onunla birlikte sızlıyacak ve nale edeceğim." Başka bir rivayette de şöyle belirtilmiştir. Fatıma (a) Hüseyin'i (a) görünce feryad edecek; "Yavrucuğum! Kalbimin meyvesi!" diyecektir. Bu esnada Allah, Fatıma'nın (a) hürmetine gazaplanacak ve Hubhub adındaki ateşi Hüseyin'in katillerini yok etmekle görevlendirecek. Ateş onları halkın arasından seçip çıkaracak ve kendi içine alacaktır. Ateş kükreyip körüklenecek ve onlar da feryat ederek diyecekler: Allah'ım, neden putperestlerden önce bizi ateşe atıp azaplandırdın? Hitab gelecektir: Şüphesiz bilen bilmeyen gibi değildir."

İbn-i Babuye bu iki rivayeti "İkab'ul A'mal" kitabına nakletmiştir. Muhamme b. Neccar Şeyh'ul Muhaddisin-i Bağdad Muhammed b. Neccar da "Tezyil" kitabının otuzuncu cildinde onları Eb'ul Abbas Azdi kızı Fatıma hakkında nakletmiştir. Kendi isnadıyla Talha'dan şöyle nakleder: "Resulullah'tan (s) duydum ki buyuruyordu: Musa b. İmran ölen kardeşi Harun için Allah'tan yarlıganma diledi. Allah ona vahiy indirdi: Ya Musa, eğer geçmiş ve gelecek bütün insanları bağışlamamı istersen eğer icabet ederim. Fakat Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib'in katillerini asla affetmem."