ÖNSÖZ

 

İslâm dininin temel ilkelerinden biri de namazdır.

Namaz, imanın ölçütü ve takvalıları tanımanın vesilesidir.

Namaz, dinin dalgalanan bayrağı; namaz kılanlar ise, onun maneviyatı sayesinde güvencede olanlardır.

Namaz, Allah'ı anmak için yapılan ibadettir. Nitekim yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz ben, yalnızca ben Allah’'ım. Ben’den başka ilâh yoktur; şu hâlde bana ibadet et ve ben’i anmak için dosdoğru namaz kıl. "[1]

Namaz, ibadetlerin en büyüğü ve tekliflerin en üstünüdür.

 Bir rivayette şöyle geçer: Birisi İmam Cafer Sadık'ın (a.s) huzurunda başka birini övüyordu. Onun övgülerinden sonra İmam -(a.s), "Namazı nasıldır?" diye sordu. Yani, bu önemli vazifeyle ilgili ne kadar çaba harcıyor? Övülen kişinin bütün iyilikleri namaza verdiği öneme bağlıdır.

Bu ilâhi farizayı yerine getirmek ve zinde tutmak için her ne kadar çaba harcansa yine de azdır. İslâm ulemasının ve hak mektebe gönül verenlerin tüm çabası ve hatta batıla karşı savaşan mücahitlerin savaşı bu büyük ibadeti ayakta tutmak içindi.

Aşura günü Kerbela da İmam Hüseyin aleyhisselâm’ın yarenlerinden birinin öğle namazının vaktinin girdiğini hatırlatması üzerine İmam aleyhisselam’ın, "Allah seni namazı ayakta tutanlardan yazsın; biz zaten namaz için savaşıyoruz." buyurması ve savaşın kızıştığı o esnada hemen cemaatla öğle namazı ikame etmesi ve yine Sıffin savaşında Hz. Ali aleyhisselâm’ın savaşı bırakıp namaza koyulması ve Hazretin, bu işini eleştirenlere "Biz bu kavimle namaz için savaşıyoruz." demesi, İslâm dininde namazın konumunu ve ehemmiyetini ortaya koymaktadır.

Yine dinin direği olarak tanıtılan namazın önemi hadislerde şöyle belirtilmiştir:

Resulullah (Allah'ın rahmeti onun ve Ehlibeyti'nin üzerine olsun) buyurmuştur ki:

"Kıyamette- kulun ilk hesap vereceği şey namazdır. Eğer namazı kabul olursa, diğer amelleri de kabul olur; eğer namazı kabul olmazsa, diğer amelleri de kabul olmaz."

 

"Namazı hafife alan benden değildir."[2]

Ehlibeyt İmamlarından (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bizim şefaatimiz namazı hafife alana ulaşmayacaktır."[3]

 

Bunlar ve burada değinmediğimiz daha nice ayet ve hadisler, her Müslüman’'ın namazın nasıl kılındığını ve namaz hükümlerini çok iyi bir şekilde öğrenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. İşte elinizdeki bu kitap, Ehlibeyt (onlara selâm olsun) mektebine göre namazı öğretmektedir.

 


[1]- Tâhâ suresi, 14. ayet.

[2]- Bihar-ul Envar, c.79, s.136.

[3]- Bihar-ul Envar, c.47, s.2.