Namazın Bazı Müstehapları

1- Kıraat bittikten sonra, rükûya gitmeden önce "Ellah-u Ekber" söylemek.

2- Rükûdan kalktıktan sonra "Ellah-u Ekber" ve "Semi‘ellahu li-men hemideh"[1] demek.

3- Secdeden önce ve secdeden sonra "Ellah-u Ekber" demek.

4- İki secde arasında "Esteğfirullahe rebbî ve etûbu ileyh"[2] demek.

5- Her rekât bittikten sonra sonraki rekât için ayağa kalkarken "bi-hevlillahi ve kuvvetihi ekûmu ve ek'‘ud"[3] demek.

Namazdan Sonra Okunan Zikirler

İnsanın namazdan sonra bir süre Allah'ı zikretmesi, dua ve Kur'an okuması müstehaptır. Duayı Arapça okumak şart değildir. Bütün namazlardan sonra okunacak zikirlerin en iyisi Peygamber efendimizin (s.a.a), kızı Hz. Fatıma'ya (s.a) öğrettiği ve "Hz. Fatıma'nın tesbihatı" diye bilinen şu zikirlerdir:

Ellah-u Ekber (34 defa).

Elhamdulillah (33 defa).

Subhanellah (33 defa).

Ve yine namazdan sonra şükür secdesi yapmak, yani Allah'ın nimetlerine şükretmek niyetiyle secdeye giderek yüz defa veya üç defa ya da bir defa "şükren lillah" (Allah'a şükürler olsun) demek de müstehaptır.

Namazlardan Sonra Okunan Bazı Dualar:

Rezîtu billahi rebben ve bil-İslâmi dînen ve bi-Muhemmedin sellellahu ‘eleyhi ve âlihi nebiyyen ve bi-‘Eliyyin imamen ve bil-Heseni vel-Hüseyni ve ‘Eliyyin ve Muhemmedin ve Ce‘'ferin ve Musa ve ‘Eliyyin ve Muhemmedin ve ‘Eliyyin vel-Heseni vel-Helef-is sâlihi ‘eleyhimus-selâm eimmeten ve sâdeten ve kadeten. Bihim etevellâ ve min e‘'dâihim eteberreu.

Ellahumme innî es'elukel ‘efve vel-‘âfiyete vel-mu‘âfâte fid-dunya vel-ahire.[4]

Yine:

Ellahumme inne meğfireteke ercâ min ‘emelî ve inne rehmeteke evse‘u min zenbî.

Ellahumme in kâne zenbî ‘indeke ‘ezîmen fe-‘efvuke e‘'zemu min zenbî.

Ellahumme in lem ekun ehlen en ebluğe rehmeteke fe-rehmetuke ehlun en tebluğenî ve tese‘enî. Liennehâ vesi‘et kulle şey'in, bi-rehmetike yâ erhemerrâhimîn[5]

Ve yine:

İlahî hâzihi selâtî selleytuha. Lâ li-hâcetin minke ileyhâ. Velâ reğbetin minke fihâ. İllâ te‘'zîmen ve tâ‘eten ve icâbeten leke ilâ mâ emerteni bih.

İlahî in kâne fihâ helelun ev neksun min rukû‘ihâ ev sucudihâ felâ tuahiznî ve tefezzel ‘eleyye bil-kebuli vel-ğufran, bi-rehmetike yâ erhemerrâhimîn.[6]
 


[1]- Allah kendisine hamd edeni işitir.

[2]- Rabbim olan Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tövbe ederim.

[3]- Allah'ın yardımı ve verdiği kuvvetle ayağa kalkıyor ve oturuyorum.

[4]- Razı oldum Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Muhammed'e -Allah'ın selamı onun ve Ehlibeyti'nin üzerine olsun- imam olarak Ali'ye, -diğer- imamlar, efendiler ve önderler olarak Hasan'a, Hüseyin'e, Ali'ye Muhammed'e, Cafer'e, Musa'ya, Ali'ye, Muhammed'e, Ali'ye, Hasan'a ve salih halefe -Allah'ın selamı onların üzerine olsun-. Onları seviyorum, onların düşmanlarından uzaklığımı ilan ediyorum.

Allah'ım! Ben senden af, bağışlanma, dünya ve ahirette afiyet ve sürçmelerden güvencede olmayı diliyorum.

[5]- Allah'ım! Senin bağışına kendi amelimden daha fazla ümidim var. Senin rahmetin benim günahımdan daha geniştir. Allah'ım! Eğer senin katında günahım büyükse, senin affın benim günahımdan daha büyüktür. Allah'ım! Eğer ben senin rahmetinin ulaşmasına layık değilsem, senin rahmetin bana ulaşmaya ve beni kapsamaya layıktır; çünkü rahmetin her şeyi kuşatmıştır. [Duamı kabul et] rahmetinin hakkı için ey merhametlilerin en merhametlisi.

[6]- Allah’ım! İşte bu benim namazımdır; bunu senin buna ihtiyacın ve rağbetin var diye kılmadım. Sadece sana tazim, itaat ve bana emrettiğin şeyde sana icabet etmiş olmak için kıldım. Allah’ım! Eğer kıldığım bu namazın rüku ve secdelerinde noksanlık veya halel varsa, ondan dolayı beni hesaba çekme, kabul ve mağfiretinle bana lütuf ve ihsanda bulun. Rahmetinin hakkı için, ey merhametlilerin en merhametlisi!