Müstehap Namazlar

Daha önce de değindiğimiz gibi, müstehap namazlar oldukça fazladır ve onların hepsini burada kaydetmemiz imkansızdır. Fakat Allah'ın aşıklarının hiçbir zaman sadece farz namazlarla yetinmeyecekleri ve bunun yanında sünnet namazları da kılmak isteyecekleri için bu namazlardan bazılarına değiniyoruz. Burada, müstehap namazlara "nafile namazlar" da denildiğini hatırlatmakta yarar var.

Günlük Nafileler

Sabah namazının nafilesi: İki rekâttır, sabah namazından önce kılınır.

Öğle namazının nafilesi: Sekiz rekâttır; dört tane ikişer rekât hâlinde öğle namazından önce kılınır.

İkindi namazının nafilesi: Sekiz rekâttır; dört tane ikişer rekât hâlinde ikindi namazından önce kılınır.

Akşam namazının nafilesi: Dört rekâttır ve ikişer rekât hâlinde akşam namazından sonra kılınır.

Yatsı namazının nafilesi (Vüteyre Namazı): İki rekâttır ve yatsı namazından sonra oturularak kılınır.

Gece (Teheccüd) Namazı

Gece namazı on bir rekâttır ve gece yarısından itibaren sabah namazına kadar kılınmalıdır. Oldukça fazla sevabı olan bu namaz şöyle kılınır:

Sekiz rekâtı; dört tane iki rekât hâlinde gecenin nafilesi niyetiyle kılınır.

İki rekâtı Şef' namazı niyetiyle kılınır.

Bir rekâtı Vitr namazı niyetiyle kılınır. Ayakta kılınan bu namazın rükûdan önce bir de kunutu vardır. Kunutta herhangi bir dua okunduktan sonra 40 tane müminin adı şu şekilde dile getirilerek, Allah'tan bağışlanması dilenir: "Ellahummeğfir li ..." (üç nokta yerine o müminin ismi söylenir). Ardından yetmiş defa istiğfar edilir; yani "Esteğfirullahe rebbî ve etûbu ileyh" söylenir; sonra da 300 defa "el-afv" denilir.

Ğufeyle Namazı

Müstehap namazlardan biri de akşamla yatsı namazı arasında kılınan ğufeyle namazıdır. Ğufeyle namazında, birinci rekâtta Fatiha'dan sonra sure yerine şu ayet okunur:

"Ve zennûni iz zehebe muğâziben fezenne en len nekdire ‘eleyhi fenâdâ fiz-zulumâti en la ilâhe illâ ente subhaneke innî kuntu minez-zâlimîn. Festecebna lehu ve necceynahu minel ğemmi ve kezalike nuncil mu'minîn."[1]

İkinci rekâtta Fatiha'dan sonra sure yerine şu ayet okunur:

"Ve ‘indehu mefatih-ul ğeybi la ye‘'lemuha illa huve ve ye‘'lemu ma fil-berri vel-behri ve ma teskutu min vereketin illa ye‘'lemuha vela hebbetin fî zulumat-il erzi vela retbin vela yâbisin illa fî-kitabin mubîn."[2]

Ve kunutunda da şu dua okunur:

"Ellahumme innî es'eluke bi-mefatih-il ğeybilletî la ye‘'lemuha illa ente, en tuselliye ‘ela Muhemmedin ve âl-i Muhemmedin ve en tef'‘ele bî keza ve keza."[3]

"keza ve keza" kelimelerinin yerine hacetler istenir ve sonra şu dua okunur:

"Ellahumme ente veliyyu ni‘'metî vel-kâdiru ‘ela telibetî, te‘'lemu hâcetî fe-es'eluke bi-hekki Muhemmedin ve âl-i Muhemmedin ‘eleyhi ve ‘eleyhimus-selâm, lemma kezeyteha lî."[4]


[1]- Zünnun'u (balık karnına girmiş olan Yûnus b. Matta'yı) da an; zira (o kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde (kalıp), "Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü eksiklikten münezzehsin. Ben zalimlerden oldum." diye yalvardı. Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz inananları böyle kurtarırız. (Enbiyâ, 87)

[2]- Gayb'ın (görünmez bilginin) anahtarları O'nun yanındadır, onları O'ndan başkası bilmez. (O) karada ve denizde olan her şeyi bilir. Düşen bir yaprak, -ki mutlaka onu bilir- yerin karanlıkları içinde gömülen tane, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitap'ta olmasın. (En'âm, 59)

[3]- Allah'ım! Ben gayb'ın anahtarları -ki onları senden başkası bilmez- hakkına senden Hz. Muhammed'e ve Ehl-i Beyti'ne rahmet etmeni ve benim şu şu… hacetlerimi yerine getirmeni dilerim.

[4]- Allah'ım! Sen veli nimetimsin, isteklerimi vermeye kâdirsin ve hacetimi bilirsin. O hâlde, Hazreti Muhammed ve Ehl-i Beyti (hepsine Allah'ın selâmı olsun) hürmetine senden hacetlerimi yerine getirmeni dilerim.