KUR’AN DİNLEME

İbni Mesut, vahy yazarlarından biriydi, yani Kuran’dan nazil olan şeyleri, tertiple yazıp zapteden ve hiçbir şey esirgemeyen kişilerdendir.

Bir gün Resul-i Ekrem (s.a.a) ona “Bir miktar Kur’an oku da dinleyeyim” buyurdu. İbni Mesut kendi mushaçını açtı. Mubarek Nisa suresi çıktı, o okuyor Resul-i Ekrem de dikkat ve ilgiyle dinliyordu. Nihayet 41. ayet’e geldi.

Yani: “ne olacak halleri her ümmetten bir tanık getirdiğimiz gün, ve seni de bu ümmete, tanık tuttuğumuz gün?” İbni Mesut bu ayeti okuyunca Resul-i Ekrem (s.a.a) gözleri yaşla doldu ve “artık kafi” buyurdu.[1]



[1] - Kuhl’ül Basar, Muhaddis-i Kummi, s.79.

 

 

geri git        
Konular
        ileri git

[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]