HZ. İMAM ALİ (A.S)’DAN KIRK HADİS
Fahrettin ALTAN

Ben Bir Görevliyim Deme!

1- İmam (a.s) Malik Eşter’e yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur:
“...Halkın kusurlarını bağışlayınca pişman olma, onlara ceza verince de sevinme. Bir mazeret bulup da göz yumabileceğin bir cezayı vermekte acele etme. Ben bir buyruk verenin tayin ettiği görevliyim, emrime uyulması gerek demeye kalkışma. Çünkü bu çeşit düşünce gönlü bozar, dini gevşetir ve (insanı) fitneye yaklaştırır. Bedbahtlığa düşmekten Allah’a sığın. Eğer hükümdarlığın seni kendini beğenmeğe ve büyüklük taslamaya sevk eder ve kendin için azamet ve büyüklük taslarsan, başının üzerindeki Allah’ın mülkünün azametine ve O’nun, senin yapmadığın şeylere olan gücüne bak. Bu, baş kaldıran (serkeşlik eden) nefsini yatıştırır; kibrini, gururunu giderir; dağılıp giden aklını başına getirir. Sakın Allah’ın azametiyle boy ölçüşmeye, kendi gücünü ve kuvvetini O’nun kudretine benzetmeye kalkışma. Çünkü Allah, her zorbayı zelil eder ve her kibirlenip büyüklük taslayanı alçaltır...”

Şükrü Farzdır

2- “Yemek yerken Allah’ı çok anın, konuşmayın. Çünkü yemek, Allah’ın nimet ve rızklarından biridir; şükrü ve hamdı ise size farzdır. Nimet elinizden çıkmadan, ona iyi davranın (kadrini bilin, şükrünü yerine getirin); zira nimet (sahibinden) ayrılır ve sahibinin kendisine nasıl muamele ettiğine dair şahadet eder. Kim Allah’ın az rızkına razı olursa, Allah da onun az ameline razı olur.”

Kur’ân’la Beraber Olan...

3- “Kur’ân’la oturan bir kimse kalktığında mutlaka bir fazlalık veya bir eksiklikle kalkar; hidayeti fazlalaşır veya körlüğü azalır. Şunu da bilin ki, Kur’ân’la olan kimsenin bir ihtiyacı kalmaz, Kur’ân’dan ayrılanın ise bir zenginliği olmaz.”

Bir Fiile Razı Olan...

4- “Bir toplumun yaptığına razı olan, o işe katkısı olanlardan sayılır. Batıl işte bizzat bulunan kimsenin ise iki suçu vardır; o işi işlemek suçu, ve o işe razı olmak suçu.”

İman Dört Direk Üstünde Durur

5- İmandan sorduklarında şöyle buyurdu:

“İman dört direk üstünde durur: Sabır, yakin, adalet, cihat. Sabır dört kısımdır: Özlem, korku, çekinmek, hazırda durmak. Cenneti özleyen, nefsanî dileklerden vazgeçer; cehennemden korkan, haramlardan çekinir; dünyada çekinen, dünya musibetlerini hiçe sayar; ölüme karşı hazırda duransa, hayırlı işlere koşar.”

“Cihat da dört kısımdır: İyiliği emretmek, kötülüklerden sakındırmak, mücadele sahalarında doğruluk ile direnmek, hakka uymayanlara kin beslemek. İyiliği emretmek, müminlerin bellerini güçlendirir; kötülükten sakındırmak, kâfirlerin burunlarını toprağa sürer; mücadele sahalarında doğruluk ile direnen, kendi vazifesini yapar; hakka uymayanlara kin besleyen ve Allah için kızan ise öyle bir hâle (makama) erir ki, Allah onun için (onun düşmanlarına) kızar ve kıyamet günü onu razı eder.”

Cennet Kapılarından Bir Kapı

6- “Cihat, cennetin kapılarından bir kapıdır; Allah onu ancak özel kullarının yüzüne açmıştır. Cihat; takva elbisesi, Allah’ın sağlam zırhı ve güvenilir kalkanıdır. Kim cihadı terk ederse Allah ona zillet elbisesini giydirir.”

Hakla Batılın Karışması

7- “Gerçekten de fitneler, heva ve heveslere uymakla ve Allah’ın Kitabı’na ters düşen hükümlerin bid’at olarak çıkarılmasıyla başlar. Bu işlerde insanlar, diğer insanlara Allah’ın dini dışında hüküm sürer. Batıl haktan tam ayrılsaydı, arayanlara gizli kalmazdı. Hak da batıla karıştırılmaktan kurtulsaydı, düşmanların dili ondan kesilirdi. Fakat bundan (haktan) bir demet, ondan (batıldan) da bir demet alınıp sonra birbirine karıştırılıyor; böyle olunca da şeytan kendi dostlarına musallat oluyor; sadece Allah’ın önceden kendilerine bir lütufta bulunduğu kimseler kurtuluyor.”

Hakkı Tanı!

8- “Allah’ın dini kişilerle tanınmaz; hakkın nişaneleriyle tanınır. Öyleyse hakkı tanı, hakka uyanları tanırsın.”

Hür Yaratılmışsın!

9- “Sakın başkasının kölesi olma; çünkü Allah seni hür yaratmıştır.”

Adalete Uygun Söz Söylemek

10-“İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak ne insanın ecelini yaklaştırır ve ne de rızkını azaltır; ama sevabı artırır ve mükâfatı çoğaltır. Bunlardan daha faziletli olan ise zalim bir yönetici karşısında adalete uygun bir söz söylemektir.”

Güzel Ceza

11- “İyi ve yumuşak davranışla ıslâh olmayan kimseyi, güzel ceza ıslâh eder.”

Bel Kıran Kimseler

12- “Belimi iki adam kırmıştır: Konuşmasını bilen fasık ile şuursuz abit. O diliyle fasıklığını örtüyor, bu da ibadetiyle cehaletini. Fasık alimler ile cahil abitlerden korkun! Aldananları bunlar aldatır. Ben Hz. Resulullah’tan duydum, şöyle buyuruyordu: ‘Ey Ali! Ümmetimin helâk oluşu, dilli münafıkların eliyledir.’ ”

İkisi Bir Olmamalıdır

13- “İyi insanla kötü insan senin yanında bir olmamalıdır. Çünkü bu, iyileri iyilik yapmaktan soğutur; kötüleri de kötülük yapmaya özendirir.”

Dine Ait Bir Şeyi Terk Etmek

14- “İnsanlar dünyalarını düzene sokmak için dinlerine ait bir şeyi terk ettiler mi, Allah (dünyaları için) ondan daha zararlı olan bir şeyi onların yüzüne açar.”

Dünyanın Ötesini Görmek

15- “Dünya, körün gözünün işlediği son yerdir, ondan ötesini görmez; ama gözü sağlam olan bakışını ondan öteye vardırır ve ebedî yurdun onun ötesinde olduğunu anlar. Öyleyse gözü olan dünyaya göz dikmez, kör olan ona göz diker; gözü olan ondan azık toplar, kör olan onun için azık toplar.”

Kendini Ölçü Yap!

16- “Kendini, kendinle diğerleri arasındaki konulurda ölçü yap; kendin için sevdiğini başkaları için de sev, kendin için sevmediğini başkaları için de sevme. Sana zulüm yapılmasını sevmediğin gibi sen de zulüm yapma; sana iyilik yapılmasını sevdiğin gibi sen de iyilik yap; diğerlerine kötü saydığın şeyleri kendine de kötü say; insanların senden olana razı olmasını istediğin gibi sen de onlardan olana razı ol; bilmediğini söyleme, hatta her bildiğini de söyleme; sana söylenmesini istemediğin şeyi diğerlerine söyleme.”

En İyi Arkadaş

17- “Ey oğlum, tefekkür nur, gaflet zulmet, cehalet ise sapıklıktır. Mutlu, başkalarından öğüt alan kimsedir. Edep en iyi mirastır. Güzel ahlâk en iyi arkadaştır. Akrabalarla ilişkiyi kesmekte bereket (bolluk) olmadığı gibi sapıklıkta da zenginlik olmaz.”

Çok Konuşmak

18- “Çok konuşan çok hata yapar. Çok hata yapanın hayâsı az olur. Hayâsı az olanın günahtan çekinişi azalır; günahtan az çekinenin kalbi ölür. Kalbi ölen ateşe girer.”

Söyleyene Bakma!

19- “Söyleyene bakma, söylediğine bak.”

Bütün Hayırlar...

20- “Bütün hayırlar üç şeyde toplanmıştır: Bakış, susma ve konuşma. İbret almak için olmayan her bakış boştur; fikirle birlikte olmayan her susma gaflettir; içerisinde zikir olmayan her konuşma faydasızdır. Ne mutlu bakışı ibret, susması fikir, konuşması zikir olan, hatalarına ağlayan ve eziyet etmeyeceğinden insanların emin oldukları kimseye.”

Oğul ve Baba Hakları

21- “Oğlun babanın boynunda hakkı vardır; babanın da oğlun boynunda hakkı vardır. Babanın oğlun boynundaki hakkı, Allah’a karşı günah olmayan her şeyde ona itaat etmesidir. Oğlun babanın boynundaki hakkı ise oğluna güzel isim koyması, onu iyi terbiye etmesi ve ona Kur’ân’ı öğretmesidir.”

Azık Toplanılacak Diyar

22- “Dünya, onunla doğru davranana doğruluk yurdudur; ondan bir şey anlayana kurtuluş evidir, ondan azık toplayana zenginlik diyarıdır. Dünya, Allah peygamberlerinin mescidi, vahyinin iniş yeri, meleklerinin namazgâhı, dostlarının ticaret yurdudur; orada rahmet elde eder ve cenneti kazanırlar. Dünya, ayrılacağını bildirdiği, uzaklaşacağını haber verdiği ve faniliğini anlattığı hâlde onu kınayan kimdir?! Dünya neşesiyle onları neşeye teşvik etmiştir, belâsıyla belâdan korkutmuştur. Bazen korkutmuş, bazen sakındırmıştır; bazen meyillendirmiş, bazen uyarmıştır. Öyleyse ey dünyayı kınayan ve dünyanın aldatmasına kapılan! Ne zaman dünya seni aldattı?! Toprağa atıp çürüttüğü babalarının helâk oldukları yerlerle mi aldattı seni, yoksa yer altına gömdüğü analarının yattığı yerlerle mi kandırdı seni?!”

En Korkunç İki Şey

23- “Sizin için korktuğum şeylerin en korkuncu iki şeydir: Heva ve hevese uymak ve uzun arzulara kapılmak. Heva ve hevese uymak, insanı haktan alıkoyar, uzun arzulara kapılmak ise ahireti unutturur.”

Din İçin Çalışmak

24- “Kim gizlideki durumunu düzeltirse, Allah onun aşikârdaki durumunu düzeltir. Kim dini için çalışırsa, Allah dünyasını temin eder. Kim kendisiyle Allah arasında olanı güzelleştirirse, Allah onunla insanlar arasında olanı güzelleştirir.”

Ailen Allah’ın Dostlarıysa...

25- “Bütün işin, ailen ve çocukların için uğraşmak olmasın; çünkü ailen ve çocukların eğer Allah’ın dostlarıysa, Allah dostlarını ihmal etmez; eğer Allah’ın düşmanlarıysa, niçin Allah’ın düşmanları için bu kadar çalışıp durasın?”

Kim Bilmek İstiyorsa...

26- “Kim Allah katında makamının nasıl olduğunu bilmek istiyorsa, günah işlediği zaman Allah’ın kendi yanındaki makamının nasıl olduğuna baksın.”

Yüzünün Suyu Donuktur

27- “Yüzünün suyu donuktur; ancak bir şey istersen yumuşar, eriyip damlamaya başlar. Öyleyse kime yüzünün suyu döktüğüne dikkat et.”

Yakışır mı Hiç!

28- “İnsanoğluna kibirlenmek yakışır mı? Dün bir meni parçasıydı, yarın bir leş olacak...”

Gerçek Fakih

29- “Gerçek fakihin (din aliminin) kim olduğunu size söyleyeyim mi? Gerçek fakih, insanların Allah’a isyan etmesine müsaade etmeyen, onları Allah’ın rahmetinden ümitsizleştirmeyen, onları Allah’ın azabına karşı emin kılmayan ve Kur’ân’ı bırakıp başka şeylere yönelmeyen kimsedir. Bilinçsiz ibadette, fikirsiz ilimde, tedebbür (dikkat ve tefekkür) edilmeyen kıraatte hayır yoktur.”

Maceralar Anlatmakla...

30- “Günlerinizi maceralar anlatmak, şöyle böyle yaptım demekle geçirmeyiniz. Çünkü amellerinizi koruyan muhafızlar sizinle bilirliktedir. Allah’ı her yerde anın. Peygamber’e ve Ehl-i Beyt’ine salâvat getirin. Zira Allah Teala, onu andığınızda ve ona saygı gösterdiğinizde duanızı kabul eder.”

Takvalı Kimseler

31- “Gerçekten takvalı kimseler, hem geçici dünyanın nimetlerinden yararlandılar, hem de ahirette verilecek nimetleri kazandılar; dünya ehlinin dünyasına ortak oldular, ama dünya ehli onların ahiretine ortak olamadılar.”

Yalanı Terk Etmedikçe...

32- “Bir insan, ciddî olsun, şaka olsun her türlü yalanı terk etmedikçe imanın tadını alamaz.”

Hem Dini Hem de Ahireti!

33- “Eğer dinini dünyana tâbi kılarsan, hem dinini, hem de dünyanı bozar ve ahirette zarara uğrayanlardan olursun; ama eğer dünyanı dinine tâbi kılarsan, hem dinini, hem de dünanı korur ve ahirette kurtuluşa erenlerden olursun.”

Yılana Benzer

34- “Dünya, insanın elinin altında yumuşak olan, ama içinde öldürücü zehir bulunan bir yılana benzer; aldanan bilgisiz ona meyleder, akıllı kişi ondan çekinir.”

İnsanlar Üç Kısımdır

35- “Ey Kumeyl, bu kalpler koruyucu kaplardır; bunların en iyisi daha geniş ve daha koruyucu olanıdır. Öyleyse söylediklerimi iyi koru. İnsanlar üç kısımdır: Ya rabbanî alimdir, ya kurtuluş için öğrenendir, ya da her sesin peşice giden ve her rüzgara kapılan beyinsiz kimselerdir ki, ne ilim nuruyla aydınlanmış, ne de sağlam bir temele dayanmışlardır.”

Bir Şeyi Elde Etmek İçin...

36- “Size beş şey vasiyet ediyorum ki, onları elde etmek için develere binip seferlere düşseniz, değer: Hiçbiriniz Rabbinden başkasından bir şey ummasın; günahından başka bir şeyden korkmasın; sizden birinize bilmediği bir şey sorulduğunda ‘bilmiyorum’ demeye utanmasın; hiçbiriniz bilmediği bir şeyi öğrenmekten çekinmesin ve sabredin; çünkü sabır imana nispetle cesetteki baş gibidir; başı olmayan bedende hayır olmadığı gibi sabrı olmayan imanda da hayır yoktur.”

Öyle Kaynaşın Ki...

37- “İnsanlarla öyle kaynaşın ki, öldüğünüzde size ağlasınlar; sağ kaldığınızda sizi özlesinler.”

Amelsiz Dua Eden...

38- “Amelsiz dua eden, yaysız ok atmak isteyen kişiye benzer.”

Amelle Kazanılır

39- “Cennet, amelle kazanılır; emelle değil.”

Horlanarak Cennete Girmek

40- “Müminin ayıpları ortaya çıkıp horlanarak cennete girmesi ne de kötüdür! İşlediğiniz günahlarınızın affedilmesi için kıyamet günü bizi size şefaat dileme zahmetine düşürmeyin. Kıyamet günü kendinizi düşmanlarınızın yanında utandırmayın. Allah katındaki makamınızı bırakıp bu değersiz dünyaya kapılarak kendinizi tekzip etmeyin.”

 

KAYNAKLAR

1- Tuhaf’ul-Ukul, s.239.

2- Tuhaf’ul-Ukul, s.189.

3- el-Hayat, c.2, s.101.

4- Nehc’ül-Belağa, Suphi Salih, s.499.

5- Nehc’ül-Belağa, Suphi Salih, s.473.

6- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.69.

7- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.88.

8- Bihar’ul-Envar, c.68, s.120.

9- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 85, hadis: 219.

10- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 8, hadis: 272.

11- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 77, hadis: 547.

12- el-Hayat, c.2, s.337.

13- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.430.

14- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.487.

15- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.191.

16- Tuhaf’ul-Ukul, s.135.

17- Tuhaf’ul-Ukul, s.159.

18- Tuhaf’ul-Ukul, s.157.

19- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 85, hadis: 40.

20- Tuhaf’ul-Ukul, s.421.

21- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.546.

22- Bihar’ul-Envar, c.77, s.418.

23- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.83

24- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.551.

25- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.536.

26- Tuhaf’ul-Ukul, s.189.

27- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.535.

28- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.555.

29- Bihar’ul-Envar, c.78, s.41.

30- Tuhaf’ul-Ukul, s.181.

31- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.383.

32- Usul-ü Kâfi, c.2, s.340.

33- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 10, hadis: 44.

34- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.489.

35- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.495.

36- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.482.

37- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.470.

38- Nehc’ül-Belâğa, Suphi Salih, s.434.

39- Gurer’ul-Hikem, fasıl: 18, hadis: 119.

40- Tuhaf’ul-Ukul, s.183.